• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/KOHAYDER41
  • https://www.twitter.com/KOHAYDER
İletişim
BİZİ ARAYIN
0 530 068 6821
Reklam Alanı

Etkinlik Takvimi
Reklam Alanı

Kohayder
Site Haritası
Arşivimiz
Gonca Çelik
Hayvanlara yapılan eziyet suçtur!
24/02/2014
Her hafta bu köşeden, sizlere gerek çalışmalarımızdan, gerek dört ayaklı dostlarımızın hikayelerinden, gerek hayvan haklarıyla ilgili yasalardan, gerekse yuva bulmaya çalıştığımız canlardan bahsedeceğiz.
Misyonumuz doğa ve hayvan sevgisini yaymak, yaşatmak ve korumak. 
Ağırlıklı misyonumuz ise sokak hayvanları... 
İnsanoğlunun binlerce yıl önce evcilleştirdiği, yaşamına kültürüne dahil ettiği; 
Fakat daha sonra çıkarları doğrultusunda yaşamlarını hiçe sayıp her türlü eziyeti reva gördüğü, dışladığı, horladığı dört ayaklı dostlarımız... 
İlimizin, hatta Türkiye'nin en büyük sorunlarından biri olarak gösterilen sokak hayvanları... 
Onlar ticari amaçlarla üretilip satılan, fakat insanların hevesi geçince ya da dostlarımız yaşlanınca, sakatlanınca sokağa terk edilen;
Bilmedikleri bölgelere atılarak yaşam mücadelesi vermeye çalışan canlılar. 
Trajik olan onları yaşamına dahil eden de, etrafında görmek istemeyen de biziz.
***
Yıllarca sorun olarak görülen sokak hayvanları önce acımasızca ateşli silahlar, zehirleme ve benzeri yöntemlerle öldürüldü. 
Daha sonra barınaklar icat oldu, oralarda yavaş yavaş ölüme terk edildiler. 
Şimdi ise kısırlaştırma projesiyle sayıları kontrol altına alınmaya çalışılıyor. 
Şu an kısırlaştırma yöntemi en insani çözüm olarak kabul ediliyor. Edilmesine ediliyor ama
sokak hayvanlarını kısırlaştırma ve küpeleme yetkisine sahip kurumlar bunu ne kadar ciddiye alıyor, layığıyla yapıyor? 
2004 yılında kabul edilen 5199 sayılı yasa gereği, her ilçenin sahipsiz sokak hayvanları için kısırlaştırma merkezi kurmasının zorunlu olduğunu hatırlatmak istiyorum. Şu an Kocaeli’de biri Gebze’de biri de Alikahya’da olmak üzere, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ne ait iki merkez var. 
Tabii, iş kısırlaştırma merkezi açmakla bitmiyor... 
Bu merkezlerde çalışacak personelin donanımlı ve hayvan dostu kişilerden oluşturulması da lazım.
Kısırlaştırılmak üzere merkeze getirilecek hayvanların yakalanması ise ayrı bir uzmanlık konusu. 
Yine aynı yasa gereği, yakalamakta sıkıntı yaşanılan hayvanların, veteriner kontrolünde uyuşturucu iğne atılarak yakalanması gerekiyor.
***
Ama buna ne kadar uyuluyor? 
Yakalamak için iğne atma sonucu, bakımevinde kısırlaştırmada anestezi sonucu ya da hastalık sonucu ölümler bir hayli fazla...
İnsani kabul ettiğimiz çözümde de yine hayvan hakları ihlallerinin ve yine onların ölümlerinin önüne geçemiyoruz. 
Kısacası sistem, bir türlü sağlıklı zemine oturtulamıyor...
Bizler hem bu sistemin oluşmasına katkı sağlamak; 
Hem de sokak hayvanlarının korkulacak, nefret edilecek canlılar olmadığı konusunda, vatandaşlarımızın bilgilendirilmesine öncülük etmek için çalışıyoruz.
Her ne kadar doğa bilinci ve merhametin bu işin temel dayanak noktası olduğunu düşünsek ve çalışmalarımızı bu paralelde planlayarak yürütsek de;
Dostlarımızı korumak için gereken yaptırımların da kanunlarda yer alması için çabalıyoruz.
09.02.2014 tarihinde, Eskişehir'de bir üniversite öğrencisinin; 
Bir hayvanın bağırsaklarını dışarı çıkartmak suretiyle işkence ettikten sonra vahşice öldürdüğü görülmüştür. 
Şikayetler üzerine gözaltına alınarak sorgulanan bu kişi, maalesef serbest bırakılmıştır. 
Neden mi? Çünkü ülkemizde hayvana eziyet SUÇ sayılmamakta ve tıpkı yere tükürmek gibi KABAHAT olarak değerlendirilmektedir.
***
Ülkemizde maalesef her gün sayısız hayvan şiddete ve istismara uğruyor. 
Kafaları eziliyor, bağırsakları deşiliyor, üzerlerine tiner dökülüp yakılıyor. 
İnsanlığa yakışmayan ve hiçbir tanımlamaya sığdırılamayacak bu gibi olaylar karşısında gerekli ve caydırıcı yaptırımlar uygulanamıyor. 
Çünkü hayvanlara eziyet etmek bir suç değil, kabahat.
Artık, bütün çağdaş hukuk devletlerinde olduğu gibi hayvanlara karşı yapılan haksız ve hukuka aykırı bütün fiiller ''KABAHAT'' değil ''SUÇ'' olarak kabul edilip ona uygun şekilde cezalandırılmalı ve kişinin sabıka kaydına işlenmelidir.
'İnsan merkezci' saplantılarımızı, 'kibrimizi' terk edebildiğimiz ölçüde, diğer türlerle yaşamı daha eşit paylaşabileceğimiz unutulmamalıdır.
Asıl olan insanoğlunun diğer canlılardan üstünlüğünü gösterebilmesi adına, zekasını ve ellerini YAŞATMAKTAN yana kullanıyor olabilmesidir. 
Gelecek ay tekrar görüşmek umuduyla, tüm canlar adına barış dolu bir yaşamın herkesi kucaklaması temennisiyle, sevgiyle kalın...


5619 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Bizi Takip Edin

Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam35
Toplam Ziyaret141015